İSTİKLAL MARŞI’NIN KABULÜ (12.03.2024)

Düşünsene, 1920 senesi, Milli Mücadele’nin en hararetli zamanları. Milletçe bağımsızlık için canla başla mücadele veriyoruz. Tam da bu sırada, Mehmet Akif Ersoy’a “Hadi bize bir marş yaz da ruhumuzu coştursun!” diyorlar. Akif Ersoy da cepheleri geziyor, askerlerle konuşuyor, milletin duygularını hissediyor. Sonunda ortaya o muhteşem eser, İstiklal Marşı çıkıyor.

Marş 1 Mart’ta Meclis’e sunuluyor ve milletvekilleri tarafından büyük beğeniyle karşılanıyor. Tabii ki ufak tefek tartışmalar da oluyor, “Şu kelimeyi şöyle yapsak”, “Bu dizeyi böyle yazsak” gibi. Ama genel olarak marşın ruhu ve anlamı herkes tarafından kabul görüyor. Ve 12 Mart 1921’de, tarihi bir gün olarak, İstiklal Marşı milli marşımız olarak kabul ediliyor.

Düşünsene, bir milletin bağımsızlık ve özgürlük ruhunu en güzel şekilde anlatan bir eser. Milli Mücadele’nin tüm zorluklarını, zaferlerini, acısını ve sevincini yansıtan bir marş. Milli birliğin ve dayanışmanın simgesi haline gelen bir eser. Her 12 Mart’ta bu önemli günü kutlayarak milli değerlerimizi ve bu eserin önemini bir kez daha anlıyoruz.

İlk bestesini Osman Zeki Üngör yapmış, ama sonra Ali Rıfat Çağatay’ın bestesi kabul edilmiş. İlk kez Ankara’da bir törende okunmuş ve herkes gözyaşlarına boğulmuş.

SAĞLIKLI DÜŞÜNME(11.03.2024)

Düşünsene, kafanın içinde sürekli bir ses var ve bu ses sana sürekli olumsuz şeyler söylüyor. “Başarısız olacaksın”, “Yeterince iyi değilsin”, “Hiç mutlu olamayacaksın” gibi… Bu sesin seni kontrol etmesine izin verir misin? Tabii ki hayır!

Sağlıklı düşünmek de tam olarak bu işte. Kafandaki o sesi susturmak ve yerine daha olumlu ve gerçekçi düşünceler koymak. Evet, her zaman kolay olmayacak. Bazen kafan karmakarışık olacak, bazen de üzgün ya da öfkeli hissedeceksin. Ama önemli olan bu duygulara kapılıp gitmemek.

Sağlıklı düşünmeni sağlayacak birkaç ipucu vereyim:

Düşüncelerini sorgula: Kafandaki o ses ne diyor? Gerçekten doğru mu? Kendine karşı nazik ol ve hataların için kendini affet.

Minnettar ol: Sahip olduğun şeyler için minnettar ol. Bu sana daha pozitif bir bakış açısı kazandıracaktır.

Gerekirse yardım almaktan çekinme: Bazen tek başına bu işin üstesinden gelmek zor olabilir. Bir terapist veya danışmandan yardım almak seni rahatlatabilir.

Sağlıklı düşünmek bir kas gibidir. Ne kadar çok çalışırsan o kadar güçlenir. Unutma, her zaman daha iyisi mümkündür!

BELEDİYELERİN GÖREVİ NEDİR?(11.03.2024)

Belediyeler, bir şehrin veya kasabanın günlük işleyişini sağlayan kurumlardır.Sokakların temizliği, parkların bakımı, su ve kanalizasyon gibi temel altyapı hizmetlerinin yanı sıra, eğitim, sağlık, sosyal yardım, kültür ve sanat gibi alanlarda da faaliyet gösterirler.

Belediyeleri, şehrin anne babası gibi düşünebilirsiniz.Bir anne baba nasıl ki çocuklarının ihtiyaçlarını karşılar ve onları mutlu etmeye çalışırsa, belediyeler de aynı şekilde şehir sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılamak ve yaşam kalitelerini artırmak için çalışırlar.

Belediyelerin görevleri çok çeşitli ve kapsamlıdır.Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

Sokakları süpürmek ve çöpleri toplamak

Parkları ve bahçeleri düzenlemek

Temiz su ve kanalizasyon hizmetlerini sunmak

Yolları ve kaldırımları yapmak ve onarmak

Toplu taşıma hizmetlerini işletmek

Kreş ve anaokulu gibi eğitim kurumları açmak

Sağlık hizmetlerini sunmak

Fakir fukaraya yardım etmek

Kültürel ve sanatsal faaliyetleri desteklemek

Spor tesisleri yapmak ve onarmak

Asayişi ve güvenliği sağlamak

Belediyeler, bu görevleri yerine getirirken halka karşı sorumludur. Halk, belediyelerin çalışmalarını denetleyebilir ve eleştirilerde bulunabilir.

Belediyelerin gelirleri vergiler, harçlar ve diğer gelirlerden elde edilir. Bu nedenle, belediyelere verdiğimiz vergiler şehrin gelişmesi ve güzelleşmesi için kullanılmaktadır.

MODERN BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI(11.03.2024)

Modern belediyecilik anlayışı, karmaşık bir terim gibi görünse de aslında oldukça basit bir fikirden yola çıkar: Şehirleri daha yaşanabilir hale getirmek. Bunu nasıl mı yapıyor?

1. Herkesin Sesi Duyulsun:

Modern belediyecilik anlayışında, şehrin yönetimine sadece seçilmiş kişiler değil, herkes dahil. Fikirlerini ve önerilerini paylaşmak için anketler, toplantılar ve online platformlar var. Mahalle toplantılarında muhtarınızla sohbet edebilir, sosyal medyada belediyeyi takip edip yorumlarınızı paylaşabilirsiniz.

2. Gelecek Nesilleri Düşünmek:

Modern belediyecilik sadece bugünü değil, geleceği de düşünür. Çevreyi korumak, enerji ve su tasarrufu yapmak, yeşil alanları artırmak gibi konularda çalışmalar yürütülür. Geri dönüşüm kutularını ve bisiklet yollarını görüyorsunuz, değil mi?

3. Hesap Verebilirlik:

Modern belediyecilik anlayışında her şey şeffaf ve açık. Belediyenin ne yaptığı, nereye para harcadığı hakkında bilgi edinme hakkınız var. Hesap verebilirlik, şehrin daha iyi yönetilmesini sağlar.

4. Teknolojiden Faydalanmak:

Modern belediyecilik, teknolojinin gücünden faydalanır. Akıllı şehir uygulamalarıyla trafik daha rahat akar, online işlemlerle zaman kazanırsınız. Belediyenin sosyal medya hesaplarından şehrinizdeki gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.

Modern belediyecilik anlayışı kısacası, şehirleri daha güzel, daha yaşanabilir hale getirmek için hep birlikte çalışmayı amaçlar.Bu anlayışın yaygınlaşmasıyla, şehirlerimiz daha temiz, daha yeşil ve daha mutlu insanlara ev sahipliği yapacaktır.

DOĞAL AFET DEPREM(10.03.2024)

Deprem Nedir?

Kısaca, yer kabuğunun “kırılması” veya “yer değiştirmesi” sonucu oluşan sarsıntılardır. Bunu, yerin altındaki dev bir yapboz setinin parçalarının ani bir şekilde yer değiştirmesi gibi düşünebilirsin. Bu sarsıntılar, “sismik dalgalar” olarak adlandırılan titreşimler şeklinde yeryüzüne yayılır ve binaları sallar, hatta yıkabilir.

Depremler Neden Oluşur?

Yer kabuğunun altındaki “fay hatları” adı verilen zayıf bölgeler var. Bu hatlar, tıpkı bir bisküvinin kırık çizgileri gibi, yer kabuğunun parçalarını ayırır. Bu hatlarda biriken enerji aniden açığa çıkarsa, deprem meydana gelir. Volkanik patlamalar, heyelanlar ve madencilik gibi insan faaliyetleri de nadiren depremlere yol açabilir.

Depremlerin Etkileri:

Depremlerin etkisi, büyüklüklerine ve yerleşim yerlerine olan uzaklıklarına göre değişir. Büyük depremler binaları yıkabilir, can ve mal kayıplarına neden olabilir. Bazen depremler tsunamiler, heyelanlar ve seller gibi diğer doğal afetleri de tetikleyebilir.

Depremden Korunma Yolları:

Depremden korunmak için yapabileceğin birçok şey var. En önemlileri şunlar:

 Sağlam binalarda yaşamak veya binanı depreme dayanıklı hale getirmek.

Acil durum planı hazırlamak ve aile üyelerinle prova etmek.

Deprem çantası hazırlamak ve gerekli malzemeleri bulundurmak.

Deprem anında ve sonrasında yapılması gerekenleri öğrenmek.

 AFAD ve diğer resmi kuruluşların uyarılarını takip etmek.

Unutma, depremler önceden tahmin edilmesi zor doğal afetlerdir. Ama bilinçli davranarak ve gerekli önlemleri alarak depremlerin yıkıcı etkilerini en aza indirmek mümkündür.

 Deprem sırasında saklanmak için sağlam bir masa veya sehpanın altına girebilirsin.

 Deprem anında panik yapmamak ve sakin kalmak çok önemlidir.

 Depremden sonra, yaralılara yardım et ve acil durum ekiplerinin talimatlarına uy.

TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ10.03.2024

Toplum mühendisliği, toplumu yönlendirmek ve değiştirmek için kullanılan bir dizi teknik ve uygulamadan oluşur. Bunu sosyal, politik veya ekonomikamaçlar için yapabilirsin.

Düşünsene, elinde bir toplum maketi var. Bu maketi istediğin gibi değiştirebiliyorsun. İnsanların inançlarını, değerlerini ve davranışlarını etkileyebiliyorsun. Kulağa heyecan verici geliyor, değil mi?

Ancak bu işin karanlık bir yüzü de var. Toplum mühendisliği, insanları manipüle etmek için de kullanılabilir. Propaganda, algı yönetimi ve psikolojik savaş gibi teknikler, insanların gerçekleri görmelerini engellemek ve istemediğin şeyleri yapmalarını sağlamak için kullanılabilir.

Örnek verelim:

Bir politikacı, seçimleri kazanmak için propaganda ve algı yönetimi tekniklerini kullanabilir.

 Bir şirket, ürünlerine olan talebi artırmak için sosyal medya manipülasyonu kullanabilir.

Bir devlet, düşman moralini bozmakiçin psikolojik savaş tekniklerini kullanabilir.

Toplum mühendisliği çok güçlü bir araçtır. Doğru ellerde iyilik için kullanılabilir. Yanlış ellerde ise büyük zararlar verebilir.

SÜRÜ PSİKOLOJİSİ NEDİR?(10.03.2024)

Sürü psikolojisi, bir sürü koyunun nasıl davrandığını düşünerek kolayca anlaşılabilir. Bir koyun bir yöne gitmeye başlarsa, diğer koyunlar da onu takip etme eğilimindedir. Nedenini sorgulamadan, sadece kalabalığı takip ederler. Bu durum insanlarda da benzer şekilde işler. Bir grup insan bir şeye inanmaya veya bir şeyi yapmaya başladığında, diğer insanlar da sorgusuz sualsiz onları takip etme eğilimindedir.

Sürü psikolojisinin bazı avantajları ve dezavantajları vardır. Avantajlarından biri, yeni fikirlerin ve trendlerin hızla yayılmasına yardımcı olabilmesidir. Bir fikir popüler hale geldikçe, daha fazla insan onu benimseme olasılığı artar. Dezavantajlarından biri ise, insanların mantıksız ve irrasyonel kararlar vermesine yol açabilmesidir. Kalabalık bir grup bir şeye inanıyorsa, insanlar doğru olup olmadığını sorgulamadan o şeye inanma eğilimindedir.

Sürü psikolojisinden etkilenmemek için, kendi fikirlerini ve inançlarını oluşturmak önemlidir. Eleştirel düşünmeyi ve sorgulamayı öğrenmek ve bilgi edinmek için güvenilir kaynaklara başvurmak gerekir. Grup baskısına karşı dirençli olmak ve kalabalığı körü körüne takip etmemek de önemlidir.

 Sürü psikolojisi insan davranışını etkileyen güçlü bir faktördür. Farkında olmak ve etkilerinden korunmak için bilinçli bir çaba göstermek önemlidir.

EKONOMİDE DENK BÜTÇE NASIL YAPILIR?(10.03.2024)

Denk bütçe, hani bir ailenin geliri ile giderini denk getirmesi gibi bir şey. Devlet de tıpkı bir aile gibi, geliri (vergiler, harçlar falan) ile giderini (maaşlar, yatırımlar, sosyal yardımlar) eşit hale getirmeye çalışıyor.

Bunun için öncelikle gelir ve giderlerin tam olarak bilinmesi lazım. Ne kadar para giriyor, ne kadar para çıkıyor? Hangi kalemlere ne kadar bütçe ayrılıyor? Bunların hepsinin net bir şekilde hesaplanması gerekiyor.

Sonra da gelir ve giderler karşılaştırılıyor. Giderler, önemine göre sıralanıyor. Zorunlu ve acil olan harcamalar için gerekli bütçe ayrılıyor. Geri kalan bütçe de diğer kalemlere paylaştırılıyor.

Eğer gelirler giderlerden az ise, o zaman tasarrufa gitmek veya vergileri artırmak gerekiyor. Giderler de gereksiz yere şişmişse, bazı kalemlerde kısıntıya gidilebilir.

Denk bütçenin amacı, borçlanmadan mali disiplini sağlamak. Harcamalar, mevcut gelirler doğrultusunda planlanmalı. Borçlanma sadece olağanüstü durumlarda ve yatırımlar için tercih edilmeli.

Denk bütçenin faydaları da çok. Ekonomik istikrarı sağlar, enflasyonu kontrol altında tutar, yatırımları teşvik eder, ülkenin kredi notunu yükseltir.

Ancak bazı dezavantajları da var. Ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir, kamu hizmetlerinin kalitesini düşürebilir, sosyal eşitsizlikleri artırabilir.

Dolayısıyla, denk bütçe politikası uygulanırken, ekonominin tüm dinamikleri göz önünde bulundurulmalı.

EKONOMİDE DENK BÜTÇE NEDİR?(10.03.2024)

Ekonomi karmaşık bir konu olabilir, o yüzden denk bütçeyi basitçe anlatmaya çalışacağım.

Düşünsene, bir ay boyunca ne kadar para kazandığını ve ne kadar harcadığını takip ediyorsun. Denk bütçe de buna benzer. Hükümet, bir yıl boyunca ne kadar para kazanacağını (vergiler, harçlar vs.) ve ne kadar harcayacağını (maaşlar, yatırımlar vs.) önceden hesaplar. Eğer bu ikisi eşitse, denk bütçeye ulaşmış demektir.

Denk bütçenin faydaları var. Örneğin, enflasyonu kontrol etmeye ve faiz oranlarını düşürmeye yardımcı olur. Ayrıca, yatırımcıların güvenini artırır ve ekonomiyi daha istikrarlı hale getirir.

Ancak dezavantajları da var. Harcamaları kısıtlamak, ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir ve kamu hizmetlerinin kalitesini düşürebilir. Ayrıca, düşük gelirli grupları daha da zor durumda bırakabilir.

Denk bütçe her zaman en iyi çözüm olmayabilir. Ekonomik koşullara ve hükümetin önceliklerine göre bütçe fazlası veya bütçe açığı da uygun olabilir.

TÜRK MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİ NASIL OLMALI?(10.03.2024)

Türk Milli Eğitim Sistemi’nin nasıl olması gerektiği hakkında çok şey var. Herkesin hemfikir olduğu tek şey, şu anki sistemin pek de iyi olmadığı.

Bence en önemli şey, eğitimin modern ve bilimsel olması. 21. yüzyılda yaşıyoruz, eğitim sistemi de buna ayak uydurmalı. Artık ezberci eğitimden kurtulup, öğrencilerin eleştirel düşünmeyi ve problem çözmeyi öğrenebileceği bir sisteme geçmeliyiz.

Ayrıca eğitimin herkese açık olması da çok önemli.Zengin olsun fakir olsun, herkes kaliteli eğitim alabilmeli. Devletin bu konuda daha fazla yatırım yapması gerekiyor.

Öğretmenler de en az öğrenciler kadar önemli.Onların çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve mesleki açıdan desteklenmeleri gerekiyor. Öğretmen mutlu ve motive olursa, öğrenci de mutlu ve motive olur.

Teknolojiyi de unutmamak lazım.Eğitim sisteminde teknolojiyi etkin bir şekilde kullanmalıyız. Bu sayede öğrenciler daha kolay ve daha hızlı öğrenebilirler.

Son olarak, Türk Milli Eğitim Sistemi’nin geliştirilmesi tüm toplumun sorumluluğudur. Aileler, öğrenciler, öğretmenler, sivil toplum kuruluşları ve devlet hep birlikte çalışmalı ki daha iyi bir eğitim sistemi inşa edebilelim.

Eğitim, bir ülkenin geleceğidir.Bugüne yatırım yaparsak, yarın daha güzel bir Türkiye’de yaşarız.